izzet altınmeşe

made in heaven
1945 diyarbakir dogumlu gencliginde baba meslegi olan kuaforlukle ugrasmis bir donemin unlu turkucusu.son zamanlarda kendisi pek ortaliklarda gorulmemektedir.
serco
1945 yilinda diyarbakir’in cungus ilcesi arpadere koyunde dunyaya geldi. ailesi, kendisi 5 aylik iken ekonomik nedenlerden oturu adana’ya goc etti. 6 kardesten 3.cusu olan izzet altinmese ilkokul mezunudur. bir sure baba meslegi olan erkek kuaforlugu yapmistir. ancak; sanatcilik yonu agir basinca kuaforlugu birakmistir. 1963 yilinda adana halk egitim merkezinde t.h.m. nota ve san dersleri almaya ve amatorce sahne calismalari yapmaya basladi. 1965 yilinda ilk plak calismasini muzik severlerin begenisine sundu.

1966-1968 yillari arasinda vatani gorevini yerine getirdi. askerlik donusu adana’da 2 yil calismalarini surdurdu. 1970 yilinda ankara’ya yerlesti.1971 yilinda esi muzeyyen hanimla evlendi. 1972’de ilk cocugu fatos isimli kizi dunyaya geldi. 1972 yilinda soz ve muzigi kendisine ait olan “biraz da bana gul kader” isimli bestesiyle turkiye genelinde ismini duyurdu. 1976 yilinda ankara radyosu sanatcilik sinavini kazandi. bu donemde nida tufekci, coskun gula, ihsan ozturk ve musa eroglu gibi turk halk muziginin ustalari ile calismalarini surdurdu. 1977’de kendi derledigi “maden dagi” adli turkuyle bugunku sohretinin temelini atmis oldu. 1978 yilinda “esmerim” turkusu yilin hit parcasi oldu. hit olan parcalarindan bazilari sunlardir; nazey,de get bayburt, kinayi getir aney, saza niye gelmedin, sevdigime pisman ettin, firat… 100 civarinda derleme, sozu ve muzigi kendisine ait olan parcalar mevcuttur ve 7 tane filmi vardir.
isimsiz kahraman
gırtlaktan yankılı sesiyle insanların adeta yüreğini dağlayan,muhteşem insan.birkeresinde bu toprağın sesi adlı yaışmaya geçici jüri olarak katılmıştı, zeynep isimli yarışmacıya,ben tutucu bir insan değilim fakat türkü okuyan bir bayan bu şekilde giyinmemeli diyerek,halkın tercümanı olmuş büyük üstaddır. birde nejat uygur bunun ismini hatırlayamaz ve şöyle der;
izzet altın ardıç,altınakasya ağacı ne ağacıydı lan o, haa meşe meşe.
hamartyl
nadir bulunan bir sese sahip türkücü. belkıs akkale ile çıkardığı bir albüm vardır ki, dinlemeye doyulmaz. fakaaaat... bu türküyle yoğrulmuş, pişmiş anadolu cengaveri, yaklaşık on yıl önceydi sanıyorum, izmir enternasyonal fuarı nda sahne almış, sıcaktan yunanist’ da insanların öldüğü o ağustos günlerinde seyircilere şöyle deme gafletinde bulunmuş, gözümden paraşütle değil çivileme düşmüştür;
" çok sıcak değil mi? komşuda dün beş kişi ölmüş, dilerim bugün elli kişi ölür. "
ben böyle sanatçının kafasına tükürürüm.
tasarimharikasi
bu herifin tappo rappo diye bi parçası var. bütün sinirini stresini almaya birebir abicim.

hele o geçişlerdeki "yavaş, heydi heydi, şıvey şıvey" ve en sonunda da "slovakeyyy" diye çıkışı yok mu... tüm dertlerim yerle yeksan oluyo kardeşim.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol